RAMAZAN AVCI: “DOLUNAY, KAHRAMANMARAŞ’TA BIR MEKTEPTIR.”

 

Sayın Hocam, basımı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin tıpkıbasımını yayına siz hazırladınız. Genelde tıpkıbasımların özelde de Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin tıpkıbasımının önemi hakkında neler söylemek istersiniz?

 

Toplumsal değerleri en iyi yansıtan eserlerin ömrünü uzatmak, bu değerleri gelecek kuşaklara aktarmak, tarihî sanat değerini korumak açısından önem taşıyan tıpkıbasım çalışmalarının aynı zamanda yeni atılımlara da kaynaklık etmek, eserin yazıldığı döneme ışık tutmak, bu eserlere kolay ulaşmayı sağlamak; geçmiş, an ve gelecek arasında düşünsel ve duygusal bir köprü kurmak bakımından büyük önemi vardır.

 

Her biri şehrimizin edebiyatçı kimliğinin oluşmasında mihenk taşı olan, edebiyat ikliminin yeşermesinde özel bir misyon üstlenen; şehrin kolektif ruhuna doğrudan nüfuz eden, şehrin edebiyat damarını beslemesinin yanı sıra çok değerli şair, yazar ve fikir insanının yetişmesine zemin hazırlayan Hamle Dergisi, İkindiyazıları ve Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından tıpkıbasımlarının yapılması şehrin kültür, sanat ve edebiyat hafızasının yenilenmesi adına çok isabetli bir karar olmuştur.

 

Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi Kahramanmaraş’ta bir mekteptir. Dolunay dergisi, Dolunay Şiir Şölenleri ve Dolunay Yayınları, Bahaettin Karakoç’un ifadesiyle “Şiiri ayağa kaldırmaya soyunmuş” bir harekettir. Nitelikli içeriği, dik duruşu, genç şair ve yazarlara öncelik tanıyarak yeni kalemlerin ortaya çıkmasını sağlaması, ülke genelinde düzenlediği şölenlerle Kahramanmaraş’ı ev sahibi yaparak şehre edebî bir prestij kazandırması ve gençleri yüreklendiren kitap yayıncılığı ile Dolunay, bir dergiciliğin ötesinde Kahramanmaraş için bir okul olmuştur. Böyle bir dergiyi tıpkıbasımını yapmak suretiyle 38 yıl sonra yeni kuşaklarla tanıştırmak kültürel belediyecilik için çok önemli bir hizmettir.

 

Titiz bir çalışmanın ürünü olan Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin tıpkıbasımı üç ciltten meydana gelmektedir. Birinci cilt 532 sayfadan, ikinci cilt 525 sayfadan, 3. cilt 520 sayfadan oluşmaktadır. Dolunay Şiir Şölenleri Özel Sayıları olan 38 ve 39. sayılar da yine üçüncü ciltte yer almaktadır. Böylece Ocak 1986-Aralık 1988 yılları arasında yayımlandığı için günümüzde erişilmesi çok zor olan ve 39 sayıdan oluşan dergi derli toplu bir şekilde bir araya getirilmek suretiyle okurların ve araştırmacıların istifadesine sunulmuştur.

 

Cemil Meriç: “Dergi, hür tefekkürün kalesidir ve kapanan her dergi, kaybedilen bir savaştır.” der. Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin tıpkıbasımının yapılarak genç nesillerin istifadesine sunulmasını kalenin yeniden fethedilmesi, savaşın yeniden kazanılması olarak görüyorum.

 

Dolunay’la Bahaettin Karakoç isimleri neredeyse özdeşleşti; birini ananlar ister istemez diğerini de anmak zorunda kalıyor. Şair Bahaettin Karakoç’la Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi arasındaki ilişki nasıldı?

 

Haklısınız Ömer Bey. Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nden söz etmek, Bahaettin Karakoç’tan söz etmektir. Dolunay, Bahaettin Karakoç’un omuzlarında yükselmiş, onun ilkeleriyle şekillenmiş, onun iradesiyle yayınlanıp sonlandırılmış bir dergidir. Necip Fazıl’ın Büyük Doğu’su, Sezai Karakoç’un Diriliş’i, Nuri Pakdil’in Edebiyat’ı neyse Bahaettin Karakoç’un Dolunay’ı da odur.

 

Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi için, “Benim onuncu çocuğum.” ifadesini kullanan Bahaettin Karakoç’u, Ahmet Mithat Efendi’ye benzetirim biraz. Hani Ahmet Mithat Efendi romanlarını evinin üst katında yazar, orta katında dizgisini yapar, alt katındaki kendi matbaasında basımını yapar sonra da koltuğunun altına alır satarmış. Bahaettin Karakoç da dergiye gelen yazıları titizlikle inceler ve seçer, derginin mizanpajını yapar, basımı için bizzat Ankara’ya gider, dizgisinden tashihine kadar bizzat ilgilenir, baskıdan çıktıktan sonra dergiyi otobüsle Kahramanmaraş’a getirir, abonelere gönderirdi.

 

Bahaettin Karakoç için Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi, “Çok çileli zamanlar yaşamış, ama yiğitliğine hiçbir zaman gölge düşürmemiş bir Anadolu kenti olan Kahramanmaraş’tan açılan, Türk-İslam boyutlu sanat, edebiyat ve kültür serenine asılan bir inanç bayrağıdır; Türkiye dikdörtgenini merkez bilen, Müslüman Türklerin yaşadıkları bütün mukaddes topraklara, iman coğrafyalarına sevgi ve selamlar uçuran bir ılık yürektir.

 

Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’yle karşılaşmanız, tanışıklığınız ne zaman, nerede ve nasıl oldu?

 

Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi, Ocak 1986 tarihinde çıkmaya başladığında ben Erzurum’da üniversite son sınıf öğrencisiydim. Dergi, ilk sayısından itibaren belli sayıda Erzurum’daki işlek bir cadde üzerinde bulunan bir kitapçıya geliyor, ben de düzenli olarak her ay oradan dergiyi tedarik ediyor, arkadaşlarıma da tanıtarak onların da dergiye abone olmalarını sağlıyordum

 

Derken 1986’nın yazında üniversiteyi bitirip memlekete döndüm. Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin sahibi Bahaettin Karakoç’la üniversite yıllarımda tanışıyorduk. Göreve atanıncaya kadar şimdi depremde yıkılmış olan Kahramanmaraş İş Hanı’nda bulunan derginin bürosuna uğruyor, dergilerin üzerine adres yazma, onları zarflara koyma ve postaya verme işinde Bahaettin Karakoç’a çıraklık yapıyor, öğretmen olarak Göksun’a atandıktan sonra da derginin her sayısından 20-30 civarında alıp öğrencilerime ve öğretmenlere tanıtımını ve satışını yaparak dergiye katkıda bulunmaya çalışıyordum.

 

Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin son iki sayısında (38 ve 39. özel sayılar) ise derginin tashihini yapmak, yayın kurulunda ve yazı kadrosunda yer almak suretiyle Dolunay dergisi ailesine daha etkin olarak katılma onurunu yaşamıştım. İlk kitabımın Dolunay Yayınları arasında yayımlanması, on sekiz yıl süren Dolunay Şiir Şölenleri’nin sunuculuğunu yapmam ve şölenlerin tertip heyetinde yer almam Dolunay’ı hayatımın köşe taşlarından biri hâline getirdi.

 

Genel olarak Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin içeriği nelerden oluşuyor? Dergiye katkıda bulunanlar kimlerdir?

 

Edebî eserler, yazıldıkları dönemin zihniyetini de yansıtırlar. Bir bakıma dönemin aynasıdırlar. Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin yazılarında, 1986-1988 yılları arasındaki dönemin sosyal, ekonomik ve siyasi yapısı; eğitim sistemi, sanat anlayışı ve zevki, kısacası bütün kültürel değerlerini görmek mümkündür.

 

Derginin her sayısında Bahaettin Karakoç tarafından kaleme alınan; günün sanatsal, sosyal, ekonomik, kültürel, siyasî ortamının değerlendirildiği giriş yazısı yer almaktadır. Bu yazılarda Karakoç, ironik bir bakış açısı ve eleştirel bir üslupla dönemin içinde bulunduğu ortamı, güncel olaylarını yorumlamıştır.

 

Dergide şiir, hikâye, deneme, makale, mektup, mülakat türünde yazılar yer almıştır. İlk sayısından 39. sayısına kadar şiir türünde 305, hikâye türünde 48; deneme, araştırma, tahlil ve tanıtım türünde 257, mülakat ve mektup türünde 24 yazı yayımlanmıştır. 39 sayı boyunca her düşünceden, farklı sanat anlayışlarına sahip 246 farklı isme ev sahipliği yapmıştır.

 

Dergide şair ve yazarların yanı sıra Erol Yıldır, Ali İhsan Aslantürk, Ethem Baran, Ali Koç, Enver Karakoç, Fatih Kiraz, Ümit Yüksel, Oğuz Karakoç gibi ülke genelinde tanınmış ressamlar resim, desen, minyatür ve fotoğraflarıyla görselliği sağlayarak Dolunay’a katkı sunmuşlardır.

 

Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi; herhangi bir kurum, kuruluş, şirket, dernek veya vakfa yaslanmadan, kurumsal bir yardım almadan küçük reklamlar, aboneler ve gönül insanlarının küçük destekleriyle 39 sayı çıkmayı başarmıştır. Hâl böyle olunca bağımsız bir şekilde ve kendi ilkeleri doğrultusunda yayın hayatını sürdürebilmiştir.

 

Derginin çıkartılmasında Ali Yurtgezen, Mustafa Kök, Fazıl Tiyekli, Abdulhakim Eren, Arif Eren ve Faruk Paksoy’un maddi-manevi katkılarını da burada anmak isterim.

 

Bir fikir ve sanat dergisi için üç yıl aslında az bir süre. Yine de Dolunay’ın etkisi günümüze kadar geliyor. Bunun sırrı nedir?

 

Değirmen Dergisi’nin 2012 yılında yayınlanan “Yüzyılın Dergileri 1900-2000” konulu sayısında 1929 ile 1990 yılları arasında çıkan 195 derginin yayınlandıkları yer ve tarihler bakımından bir listesi çıkartılmıştır. Bu listeye göre belirtilen tarihler arasında 129 dergi İstanbul’da, 54 dergi Ankara’da yayımlanırken sadece 12 derginin taşrada yayımlandığı görülüyor. Bu dergilerden biri de Dolunay’dır. Metropol şehirlerin dışında nitelikli dergi çıkartılamaz ön yargısı Dolunay ile yıkılmıştır. Sanat ve edebiyatın Dolunay’ı, yayımlandığı sürece Kahramanmaraş’tan ışımış, aydınlatmış ve Anadolu dergiciliğine model olmuştur.

 

Derginin başında kişilik olarak fikri ile zikri bir olan Bahaettin Karakoç gibi usta bir şairin bulunması, derginin ilkeli bir yayın politikası gütmesi, sloganik söylemlerden uzak durması, usta yazar ve şairlerin yanı sıra gençlere yer vermeye gayret etmesi ülke geneline aranılan bir dergi hâline gelmesini sağlamıştır. Nazan Bekiroğlu, Fatma Şengil, Halime Toros Sevil, Mustafa Pınarbaşı gibi o dönemin genç yazar ve şairleri Dolunay’da filizlenmişlerdir. Tabii değerli birikimlerini Dolunay’da paylaşan Abdurrahim Karakoç, Ali Akbaş, Şevket Yücel, Mustafa Özçelik, Abdulvahap Akbaş, Fethi Gemuhluoğlu, Arif Eren, Bayram Bilge Tokel, Bestami Yazgan, Hasan Latif Sarıyüce, Mehmet Attila Maraş, Ömer Lütfi Mete gibi usta yazar ve şairleri de burada anmak gerekir.

 

Dolunay dergisi; Necip Fazıl, Sezai Karakoç ve Nuri Pakdil’in dinî değerleri ve metafizik anlayışı öne çıkaran sanat anlayışından beslenen Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat, Mavera, İkindiyazıları, Hece gibi bir “nehir dergi” olmayıp; millî kültürden beslenerek memleket edebiyatı duyarlılığını yansıtan edebiyat anlayışını devam ettiren farklı bir damardır.

 

Kahramanmaraş gibi bir taşradan doğarak etkisi ülke geneline yayılmasıyla da farklılık arz eden Dolunay dergisi, Kahramanmaraş’ta yayımlanıyor olmasına karşın yerel değil ulusal bir nitelik göstermesi bakımından da önem taşımaktadır.

 

Bugün Kahramanmaraşımızı şairler şehri, şiirin başkenti, edebiyat şehri gibi unvanlarla adlandırabiliyorsak bunda Dolunay Aylık Fikir ve Sanat Dergisi’nin, derginin yayın organı Dolunay Yayınlarının ve derginin sanat etkinliği olarak ulusal düzeyde Kahramanmaraş’ta düzenlenen Dolunay Şiir Şölenleri’nin ve bütün bu oluşumların mimarı Bahaettin Karakoç’un çok önemli payı vardır.

 

 

Söyleşi: Ömer Yalçınova

 

Evelâhir Sayı - 16